İçeriğe geç

Davranışçı yaklaşımın konusu nedir ?

Davranışçı Yaklaşımın Konusu Nedir? Küresel ve Yerel Bir Bakış

Merhaba, bugün farklı kültürler ve ülkelerde oldukça önemli bir yer tutan bir psikolojik yaklaşımdan bahsedeceğim: Davranışçı yaklaşım. Hangi açıdan bakarsak bakalım, hayatımızın her anında karşımıza çıkabilecek bir konu. Benim gibi 26 yaşında, Bursa’da yaşayan bir beyaz yaka çalışanıysanız, psikolojik yaklaşımların insan davranışlarını nasıl şekillendirdiği ve bu davranışların çeşitli kültürlerde nasıl farklılıklar gösterdiği üzerine düşünmek oldukça ilginç olabilir. Hadi gelin, Davranışçı yaklaşımın konusu nedir? sorusuna küresel ve yerel açıdan birlikte göz atalım.

Davranışçı Yaklaşımın Temeli: İnsan Davranışlarını Anlamak

Davranışçı yaklaşım, psikolojide bireylerin davranışlarını gözlemleyerek, bu davranışların ne şekilde şekillendiğini anlamaya çalışan bir teoridir. Kısacası, bu yaklaşımda insanın düşünceleri ya da duyguları değil, sadece gözlemlenebilir davranışları ön plana çıkar. Bu, klasik ve operant koşullanma teorileriyle açıklanabilir. Pavlov’un ünlü deneyinde olduğu gibi, dışsal uyaranların bireyin davranışlarını nasıl şekillendirdiği üzerine yoğunlaşılır. Yani, bir kişiyi şekillendiren asıl şey çevresindeki dünyadır.

Ancak bu yaklaşım sadece teorik değil, pratikte de karşımıza çıkar. Mesela, iş hayatında birinin ödüllendirildiğinde daha iyi performans sergilemesi ya da cezalandırıldığında olumsuz bir tutum sergilemesi, davranışçı yaklaşımın doğrudan etkisidir. Bu tür etkileşimler, çoğu zaman kurum kültüründe ve hatta günlük yaşamda dahi gözlemlenebilir.

Küresel Perspektiften: Davranışçı Yaklaşımın Evrensel Yansıması

Dünyanın farklı köylerinde, şehirlerinde ya da metropollerinde yaşayan insanlar birbirinden farklı davranışlar sergileyebilirler. Ancak, davranışçı yaklaşımın temelinde yatan “davranışların çevresel faktörlerden etkilendiği” fikri evrenseldir. Örneğin, Batı’da kişisel ödüller, başarılar ve bireysel takdir çok daha fazla vurgulanır. Amerika’da ya da Avrupa’nın birçok yerinde, performans odaklı bir eğitim sistemi ve iş kültürü vardır. Başarı, genellikle maddi ödüllerle desteklenir ve bu durum bireyleri daha fazla çaba sarf etmeye teşvik eder. Ödüller ya da cezalar, kişilerin davranışlarını değiştirmede en etkili araçlardır.

Amerika’da okullarda sıklıkla öğrenciler ödüllendirilir ya da cezalandırılır. Bir öğrenci iyi bir not aldığında, öğretmen tarafından takdir edilmesi davranışçı bir yaklaşımın sonucudur. Bu, öğrenciyi yalnızca notlarla motive etmeyip, aynı zamanda dışsal ödüllerin bireyi nasıl şekillendirdiğini de gösterir. Bu tür davranışsal etkileşimler, sadece eğitimde değil, iş hayatında ve günlük yaşamda da benzer şekilde uygulanır.

Türkiye’de Davranışçı Yaklaşım: Yerel Bir Yansıma

Türkiye’de de davranışçı yaklaşımın izleri oldukça belirgindir. Kültürel olarak bizde aile ve çevre, bireylerin davranışlarını şekillendiren en önemli faktörlerdendir. Bir çocuk, ailesinin onayını almak ya da başkalarının takdirini görmek için davranışlarını buna göre şekillendirir. “Hadi bakalım, yapınca ödüllendirileceksin!” ya da “Eğer böyle yaparsan, üzülürsün!” gibi tepkiler, hem çocuklukta hem de yetişkinlikte, bireylerin davranışlarını etkileyen en temel araçlardır.

İş hayatında da, yöneticilerin ve şirketlerin ödüllendirme ya da cezalandırma biçimleri oldukça etkili bir yöntemdir. İş yerlerinde performansa dayalı prim sistemi ya da ödüller, çalışanların daha yüksek motivasyonla çalışmasını sağlarken, olumsuz bir tutum sergileyenler de ceza ya da uyarılarla karşı karşıya kalabilirler. Bu da yine bir davranışçı yaklaşımın yerel anlamda yansımasıdır.

Örneğin, Bursa’daki bir tekstil fabrikasında çalışan biri olarak, zaman zaman iş yerimde ödüllendirme sistemlerinin nasıl büyük bir fark yarattığını gözlemliyorum. Çalışanlar, başarıları doğrultusunda maddi ve manevi ödüllerle motive edilirken, düşük performanslı çalışanlar ise ceza ya da olumsuz geri bildirimlerle karşılaşabiliyor. Bu tür ödüller ve cezalar, iş hayatındaki temel davranışları şekillendiren bir faktör haline gelir.

Kültürel Farklılıklar: Davranışçı Yaklaşım ve Kültür

Davranışçı yaklaşımın yerel ve küresel açıdan nasıl farklılık gösterdiğini anlamak için kültürel faktörleri de göz önünde bulundurmak gerekiyor. Batı toplumlarında bireysel ödüller ve başarılar ön plana çıkarken, Doğu kültürlerinde, özellikle Türkiye’de, grup başarısı ve kolektif değerler daha çok önemsenir. Türkiye’de bireysel başarının ötesinde, toplumsal normlar ve değerler de kişilerin davranışlarını şekillendirir. Toplumun genel beklentilerine göre davranmak, çoğu zaman ödüllendirilirken, toplumsal normlara aykırı davranışlar cezalandırılabilir.

Yine de, her iki kültürde de davranışçı yaklaşım, bireylerin çevrelerinden gelen uyarılara nasıl tepki verdiklerine odaklanır. Kültürler farklı olsa da, hem Batı hem de Doğu toplumlarında ödüller ve cezalar, bireylerin davranışlarını etkileyen güçlü araçlardır. Fakat burada önemli bir fark, Batı’daki daha bireyselci yaklaşım ile Türkiye gibi toplumlarda daha kolektivist bir yaklaşımın varlığıdır.

Sonuç

Sonuç olarak, Davranışçı yaklaşımın konusu nedir? sorusuna bakıldığında, bu yaklaşımın temelinde, insan davranışlarının çevresel faktörler ve ödül-ceza sistemiyle şekillendiği gerçeği yatıyor. Küresel düzeyde, özellikle Batı’daki bireysel ödüller ve başarılar, davranışları yönlendiren en önemli faktörken, Türkiye gibi toplumlarda kolektif değerler ve toplumsal beklentiler daha fazla rol oynar. Hem Türkiye’de hem de dünyada, davranışçı yaklaşım günlük hayatımızda sürekli olarak karşımıza çıkar; ister eğitimde, ister iş hayatında, ister sosyal ilişkilerde olsun, ödüller ve cezalar, insanların davranışlarını şekillendiren önemli araçlardır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
hiltonbet güncel tulipbet giriş